Özellikle bir KOBİ için düzenli nakit akışı, işletmenin sağlıklı büyümesi ve sürdürülebilirliği için çok önemli. Ancak işler her zaman yolunda gitmez ve tüm alacaklar tam zamanında tahsil edilmeyebilir.
Tahsil edilemeyen alacaklar, işletmenin finansal istikrarını etkileyebilir ve büyümesini yavaşlatabilir. Bu durumda akla şu sorular geliyor: Vadesi geçmiş alacakları nasıl tahsil edebiliriz? Bunun için hukuki yollar neler? Süreç nasıl işliyor?
Bu yazımızda vadesi geçmiş alacak tahsilatı için izleyebileceğiniz adımları, yasal hakları ve çok daha fazlasını ele aldık.
Vadesi Geçmiş Alacak Nedir?
Vadesi geçmiş alacak; senette, sözleşmede belirtilen süre bittiği halde hala tahsil edilmemiş alacaktır.
Borçlu olan taraf, ödeme tarihi dolduğu halde borcunu ödemezse o alacak vadesi geçmiş olur. Bu durumda alacaklı taraf vadesi geçmiş alacağın tahsil için bazı hukuki yollara başvurabilir.
Vadesi geçmiş alacaklar işletmelerin nakit akışını olumsuz etkilediği için alacakların zamanında tahsil edilmesi önemlidir.
Vadesi Geçmiş Alacaklar için Hangi Yasal Haklar Vardır?
Bir alacağınızın vadesi geçmişse alacaklı taraf olarak bazı yasal haklarınız olur.
Vadesi geçmiş alacağınızı tahsil etmek için;
- İhtarname gönderebilirsiniz,
- Banka üzerinden protesto çekebilirsiniz,
- İcra takibi başlatabilirsiniz.
Alacaklı olarak yasal haklarınızı kullanmak ve süreci sorunsuz sürdürmek için hukuki destek almanız faydalı olacaktır.
İlginizi çekebilir: Bilanço Nedir ve Nasıl Hazırlanır?
Alacak Tahsilat Süreci Nasıl İşler?
Öncelikle borçlu kişi ile iletişime geçmek sürecin daha kısa yoldan çözülmesini sağlayabilir. Ancak taraflar uzlaşamazsa hukuki süreçler başlatılır.
Vadesi geçmiş alacak tahsilatında izleyebileceğiniz birkaç yöntem var. İşte detaylar:
1. İhtarname göndermek
Öncelikle borçlu kişiye ihtarname gönderilebilir. Böylece icra gibi hukuki yollara başvurmadan önce borçlu kişiye ödeme yapması için bir süre vermiş olursunuz.
Borçlu, ihtarname sonrasında da borcunu ödemezse icra takibi başlatmak, banka üzerinden protesto çekmek gibi yasal haklara başvurabilirsiniz.
2. İcra takibi başlatmak
Vadesi geçen bir borç ödenmezse icra takibi için icra dairesine başvurulabilirsiniz. Başvurunun ardından borçluya bir ödeme emri gider ve bu emirden sonra 10 gün içerisinde ödeme yapması gerekir.
Borçlu bu aşamada itirazda bulunabilir. Bundan sonraki süreç, borçlunun itiraz edip etmemesine ve itirazın reddedilip reddedilmemesine göre değişir.
Eğer borçlunun itirazı reddedilirse ve buna rağmen borcunu ödemezse haciz işlemi uygulanabilir.
3. Banka üzerinden protesto çekmek
Vadesi geçmiş alacaklar için bir diğer tahsilat yöntemi ise banka üzerinden protesto çekmektir. Protestonun, vade tarihi sonrasındaki 2 iş günü içinde gönderilmesi gerekir.
Banka üzerinden protesto, noter aracılığıyla çekilir. Bu durumda borçlu kişi bankanın kara listesine girer ve kredi hizmetlerinden faydalanamama riski ortaya çıkar.
Vadesi Geçmiş Alacaklar için İcra Takibi Nasıl Yapılır?
İcra takibi için borcun vadesinin geçmiş olması gerekir. Borçlu taraf borcunu zamanında ödemezse icra takibi başlatabilirsiniz. Bunun için;
- Alacaklı olarak ilgili senedin aslı ile icra dairesine gitmelisiniz.
- İcra dairesine başvurudan sonra borçlu tarafa ödeme emri gönderilir.
- Ödeme emrinden sonra borçlunun ödeme yapmak için 10 gün süresi olur.
- Borçlunun ödeme emri geldikten sonra 7 gün içinde itiraz hakkı vardır.
- İtiraz yapılmazsa ya da itiraz reddedilirse icra dairesi mal varlıklarına haciz koyabilir.
İlginizi çekebilir: Cari Hesap Takibi Nasıl Yapılır?
Alacak Tahsilatı için Hukuki Destek Almak Gerekli Midir?
Alacak tahsilatında hukuki destek almak, tahsilat sürecinin daha hızlı ve doğru şekilde ilerlemesini sağlar.
Alacak tahsilatında yanlış bir işlem yapmak sürecin daha da uzamasına neden olabilir. Ayrıca icra takibi, haciz, mahkeme süreci gibi aşamalar karmaşık olabileceğinden bir avukattan destek almak hak kayıplarının önüne geçer.
Bu karmaşık süreci profesyonel şekilde sürdürmek ve gerekli yerlerde stratejik adımlar atabilmek için hukuki destek almak etkili olur.
Sıkça Sorulan Sorular
6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesine göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak 10 yıllık zaman aşımına tabidir.
Dolayısıyla zaman aşımı süresi dolmadan önce hukuki yollarla tahsilat sürecini başlatmak, alacağın tahsil edilebilmesi için çok önemlidir.
Arabuluculuk, anlaşmazlık durumunda mahkemeye gitmeden bağımsız bir arabulucu ile sorunu çözmeyi sağlayan bir uzlaşma yöntemidir.
Evet, alacaklı ile borçlu arasında arabulucu ile uzlaşma sağlanabilir ve böylece mahkeme gibi bir sürece gerek kalmaz.
Üstelik ülkemizde alacaklara ilişkin ticari davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
İhtarname göndermek borçlu kişiye ödeme yapması için son bir şans vermek gibidir ve icra takibi gibi yöntemlere başvurmadan önce bir basamak olarak düşünülebilir.
Böylece borçluya ek bir süre verilir diğer yollara başvurmadan önce alacak tahsil edilebilir. Zorunlu olmasa da ihtarname sayesinde eğer ödeme gerçekleşirse tahsilat süreci çok daha kısa sürer.
Evet, kullanılabilir. Bu durumda kullanılan sigortalar “alacak sigortası” olarak geçer. Alacakların tahsil edilememesi durumunda alacağın büyük bir kısmı sigorta tarafından tahsil edilir.
Böylece işletmelerin nakit akışlarında aksaklık yaşanmaz. Bu nedenle KOBİ gibi işletmeler için önemli bir güvencedir ve riskleri azaltır.
Ancak farklılık olabileceği için poliçe detaylarına dikkat etmekte fayda var.
Ön Muhasebeniz Biz’de İşinizi Yönetmek Siz’de!
Bizim Hesap’ta gelir giderinizden çek senet takibine, kredilerinizden cari takibine tüm finansal verilerinizi tek bir yerde toplayabilirsiniz.