İş dünyasında şirketin performansından maliyetlere, dikkat etmeniz gereken pek çok alan var. Cari oran da bunlardan biri.
İşletmelerin kısa vadeli finansal yükümlülüklerini mevcut dönen varlıklarıyla karşılama gücünü ölçen temel göstergelerden biri cari orandır. Bu tanımlama karışık gelmiş olabilir.
Başka bir deyişle, bir şirketin eldeki kaynaklarıyla 12 ay içinde ödemesi gereken borçlara ne ölçüde hazır olduğunu gösterir.
Bu oran sayesinde finansal analiz yapan kişiler, firmanın ödeme kapasitesi ve likidite düzeyi hakkında önemli bir fikir edinir. Gelin cari oran kavramının tüm detaylarını birlikte inceleyelim.
Cari Oran Nedir?
Cari oran, bir işletmenin kısa vadeli finansal sağlığını gösteren temel oranlardan biridir. Şirketin elindeki hızlıca nakde dönüştürülebilir varlıklarının, aynı dönem içinde ödemesi gereken borçlara oranını ortaya koyar.
Özellikle e-ticaret gibi hızlı nakit akışı gerektiren sektörlerde bu oran, şirketin günlük ödeme kabiliyetini izlemek açısından büyük önem taşır.
Cari Oran Ne için Kullanılır?
Cari oran, mali istikrarı korumanın ve iş ortaklarına güven vermenin bir yoludur. Yüksek bir cari oran; şirketin nakit, alacak ve stoklarını kullanarak borçlarını zamanında ödeyebileceği anlamına gelir.
Ancak oranın gereğinden fazla yüksek olması, varlıkların atıl kalması ya da yeterince yatırım yapılmadığı izlenimini de verebilir. Bu nedenle oranın dengeli olması, finansal verimlilik açısından oldukça önemlidir.
Cari oran birçok yerde kullanılır:
- Kredi Değerlendirme Süreçleri: Bankalar, işletmelere finansman sağlamadan önce bu oranı inceler.
- Tedarikçi İlişkileri: Uzun vadeli anlaşmalarda şirketin ödeme gücünü yansıtan bir güven unsurudur.
- İç Kontroller: Finans ekipleri, işletmenin kısa vadeli mali dengesini ölçmek için cari oranı kullanır.
- Yatırım Kararları: Yatırımcılar, şirketin finansal istikrarını ve ödeme güvenilirliğini bu oranla değerlendirir.
Cari oranın, 1,5 ile 2,0 arasında olması ideal kabul edilir. Fakat bu durum sektörlere göre değişkenlik gösterebilir. Oranın 1’in altına düşmesi, şirketin kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanabileceği riskini doğurur.
Ancak yüksek oranın her zaman olumlu bir tablo çizmediğini ve işletme varlıklarının aktif kullanımı açısından dikkatle yorumlanması gerektiğini de unutmamak gerekir.

Cari Oran Nasıl Hesaplanır?
Cari oran hesaplaması çok kolay bir formülle hesaplanabilir. Formül şöyledir: Cari oran: Dönen varlıklar / Kısa vadeli borçlar
Bu formülün anlaşılması için bileşenlerini ayrı ayrı ele alalım:
1. Dönen Varlıklar Nelerdir?
Bir işletmenin 12 aylık periyot içerisinde içinde paraya/nakde çevirebileceği kaynaklara dönen varlıklar denir. Dönen varlıklar arasında:
- Kasadaki nakit,
- Banka hesapları,
- Müşterilerden alacaklar,
- Depodaki ürün ve hammadde stokları,
- Kısa vadeli menkul değerler gibi kalemler vardır.
2. Kısa Vadeli Borçlar Neleri Kapsar?
Bir şirketin 12 ay içinde ödemekle yükümlü olduğu borçlar kısa vadeli borçlardır. Örnek vermek gerekirse:
- Tedarikçilere olan ticari borçlar,
- Kısa vadeli banka kredileri,
- Vergi yükümlülükleri,
- Personel maaşları,
- SGK primleri gösterilebilir.
Örnek Uygulama:
Bir işletmede, dönen varlıklar; 2.000.000 TL, kısa vadeli borçları da; 1.000.000 TL olduğu düşünülürse:
Cari Oran: 2.000.000/ 1.000.000 = 2,0
Bu sonuç, işletmenin 1 TL borca karşılık 2 TL hazır kaynağı olduğunu gösterir. Yani kısa vadeli yükümlülüklerini karşılamada oldukça avantajlı bir pozisyondadır.
Böyle bir oran, şirketin yakın vadeli ödemelerini yapmakta sorun yaşamayacağını ve likidite açısından da güçlü bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyar. Bu yüzden cari oran, finansal analiz yapanlar açısından şirketin kısa dönem ödeme gücünü değerlendirmek için dikkate alınan temel göstergelerden biri.
İlginizi çekebilir: Cari Hesap Takibi Nasıl Yapılır?
Cari Oran Ne Zaman Kullanılır?
Cari oran, işletmenin kısa vadeli borçlarını karşılama kapasitesini gösterir. Bunun için birçok önemli karar sürecinde dikkate alınır:
1. Kredi taleplerinde
Bankalar, firmalara kredi vermeden önce cari oranı inceleyerek ödeme gücünü değerlendirir. Cari oranın yüksek olması, borçların zamanında aksamayabileceği yönünde olumlu bir işaret demektir.
2. Yatırım kararı verirken
Yatırımcılar, bir şirkete kaynak aktarmadan önce cari oranı göz önünde bulundurur. Cari oran, şirketin mali yapısının sağlamlığı hakkında önemli ipuçları verir.
3. Tedarik ilişkilerinde
Uzun süreli mal veya hizmet alımı planlayan tedarikçiler, iş birliği yapacakları firmanın cari oranına bakarak ticari risk analizini yapar. Oranın düşük olması, ödeme gecikmelerine yol açabilecek zayıf bir nakit akışı anlamına gelebilir.
4. Şirket içi finansal izleme
Muhasebe ve finans ekipleri, cari oranı düzenli takip ederek şirketin günlük ödeme dengesini gözlemler. Stok birikimi ya da nakit sıkıntısı gibi durumlar bu oranla erken tespit edebilirsiniz.
5. Denetim ve düzenleme süreçlerinde
Bazı sektörlerde düzenleyici kurumlar cari oran gibi göstergelerin belirli bir seviyenin altına düşmemesini zorunlu tutar. Bu oran, şirketin yasal çerçevede sağlıklı çalışıp çalışmadığını ortaya koyar.

İdeal Cari Oran Kaç Olmalıdır?
Cari oranın seviyesi, firmanın kısa süreli ödeme sorumluluklarını zamanında yerine getirip getiremeyeceğini anlamak açısından önem taşır.
Genel finans literatürüne göre cari oranın ideal aralığı -sektöre göre farklılık gösterse de- çoğu zaman 1,5 ile 2,0 arasında kabul edilir. Bu da, bir şirketin her 1 TL kısa vadeli borç için en az 1,5 ila 2 TL arasında likit varlığa sahip olması gerektiğini ifade eder.
Böyle bir değer aralığı, kaynakların verimli kullanıldığını ve finansal denge sağlandığını düşündürür.
Cari oran 1’in altında bir değere sahipse, bu durum şirketin mevcut varlıklarının borçlarını ödemeye yetmeyeceğinin sinyalini verir. Böyle bir senaryo;
- Nakit yetersizliği,
- Ödeme gecikmeleri,
- Finansal güvenilirlik kaybı gibi ciddi sonuçlara neden olabilir.
Buna karşılık cari oran 2 seviyesinin çok üzerine çıktığında, aşağıdaki gibi bazı olumsuzluklar da gündeme gelebilir:
- İşletme kaynaklarının yeterince aktif kullanılmaması,
- Stokların fazlalığı ya da alacakların birikmesi,
- Paranın üretken süreçlere aktarılmayıp elde tutulması.
Bu nedenlerle, ideal cari oran tüm sektörler için sabit değildir. Şirketin faaliyet alanı ve iş modeli bu oranın nasıl yorumlanması gerektiğini doğrudan etkiler.
Örneğin, hızlı tüketim ürünleri sektöründe 1,3 gibi bir oran yeterli görülürken; teknoloji alanındaki işletmeler için 2,0 oranı daha sağlıklı kabul edilebilir.
Cari Oran ile Likidite Arasındaki İlişki Nedir?
Cari oran ile likidite kavramı, bir işletmenin kısa vadeli mali durumunu anlamada birlikte değerlendirilmesi gereken iki temel unsur.
- Likidite, bir şirketin elindeki varlıkları hızlı ve kolay şekilde paraya dönüştürme kapasitesini ifade eder.
- Cari oran ise bu varlıkların, kısa vadede ödenmesi gereken borçlara göre nasıl konumlandığını sayısal olarak gösterir.
Cari oran, firmanın kısa sürede nakde çevrilebilecek kaynaklarının borçlarına oranını ortaya koyar. Bu kaynakların ne kadar kolay nakit hâline geldiği, oranı yorumlarken kritik öneme sahiptir.
Varlıkların Likidite Düzeyi Belirleyicidir
Kasadaki nakit ve bankadaki mevduatlar anında kullanılabilir. Ancak stoklarınız ya da geç tahsil edilen alacaklarınız, kısa vadeli borçların ödenmesinde yeterince hızlı destek sağlamayabilir.
Oranın Yüksekliği Tek Başına Yeterli Olmayabilir
Cari oranın yüksek çıkması, her zaman likidite açısından güçlü bir yapı anlamına gelmez. Eğer cari oran büyük ölçüde stoklardan ya da gecikmiş tahsillerden ve alacaklardan oluşuyorsa, gerçekte şirketin likit gücü zayıf olabilir.
Finansal Riskler için Ön Sinyal Verebilir
Cari oranın düşüşe geçmesi, ileride yaşanabilecek nakit sorunlarının habercisi olarak okunabilir. Böyle bir durumda şirketin ödeme planlarını tekrar gözden geçirmeniz ve önlem almanız gerekebilir.
Dengeli Yönetim Finansal Yapıyı Korur
Alacakların takibinin düzenli yapılması, stokların kontrol altında tutulması ve nakit yönetiminin iyi planlanması sonucunda cari oran ideal seviyede korunur. Likidite güçlenir ve ödeme gücünü korunur.
İlginizi çekebilir: İşletmelerin Kısa Vadeli Finansman Kaynakları Nelerdir?
Cari Oranı Yüksek Olan Şirket Ne Anlama Gelir?
Bir işletmenin cari oranı yüksek çıktıysa işletme, kısa vadeli borçlarını ödemede zorlanmadığını ve elindeki varlıkları bu amaçla etkin biçimde kullanabildiğini gösterir. Bu durum genellikle olumlu bir finansal tabloya işaret eder.
Yüksek oran, şirketin kısa süre içinde ödemesi gereken yükümlülükleri karşılayabilecek düzeyde nakit benzeri kaynaklara sahip olduğunu düşündürür.
- Vadesi yaklaşan borçlar, eldeki varlıklarla kolaylıkla kapatılabilir.
- İşletmenin likidite pozisyonu güçlüdür.
- Dış paydaşlar için güven oluşturan bir mali görünüm sergiler.
- Ancak oranın gereğinden fazla yüksek olması, mevcut kaynakların yatırıma veya faaliyete dönüştürülmeden bekletildiği anlamına gelebilir.
Bu nedenle cari oranın yüksekliğini tek başına değil; kaynakların ne kadar verimli kullandığınızla birlikte değerlendirmelisiniz.

Cari Oranı Düşük Olan Şirket Riskli Midir?
Cari oranı düşük çıkan bir işletme, mevcut varlıklarıyla kısa vadeli yükümlülüklerini karşılamakta yetersiz kalabilir. Bu durum, şirketin mali dengesinde kırılganlık olduğunu gösterebilir ve dış paydaşlar açısından güven sorununa yol açabilir.
- Elde bulunan varlıklar, borçların tamamını ödemeye yetmeyebilir.
- Nakit akışında aksama yaşanma olasılığı artar.
- Bankalar ve yatırımcılar, bu şirketi daha yüksek risk grubunda değerlendirebilir.
- Oranın uzun süre düşük seyretmesi, işletmenin finansal istikrarını tehdit eden yapısal sorunlara işaret edebilir.
Cari Oran Neye Göre Yorumlanır?
Bir işletmenin cari oranını değerlendirirken sadece sayısal değere odaklanmamalısınız. Bu oran, belirli koşulları ve bağlamları dikkate alarak yorumlandığında anlam kazanır:
- Şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel cari oran ortalamasıyla kıyaslama yapılmalı.
- Varlıkların nakde çevrilebilme hızı göz önünde bulundurulmalı. Her dönen varlık eşit likiditeye sahip değildir.
- Stokların tüketim hızı ve ticari alacakların tahsil edilebilirliği gibi unsurlar detaylı şekilde analiz edilmeli.
- Oranın zaman içerisindeki değişim grafiği incelenerek, şirketin mali yapısındaki eğilimler takip edilmeli.
Tüm bu göstergeleri birlikte ele aldığınızda, cari oran daha sağlıklı ve gerçekçi bir şekilde değerlendirmiş olursunuz.
Cari Oran ile Hızlı Oran Arasındaki Fark Nedir?
Cari oran ile hızlı oran arasındaki en temel fark, dönen varlıkların hesaplamaya nasıl dahil edildiğiyle ilgilidir. Her iki oran da bir işletmenin kısa vadeli yükümlülüklerini ödeme kapasitesini analiz etmek için kullanılır ancak hızlı oran daha ihtiyatlı bir bakış sunar.
- Cari oran hesaplanırken stoklar da varlıkların içine dahil edilir.
- Hızlı oran ise stokları dışarıda bırakır ve yalnızca daha kolay nakde çevrilebilecek kalemleri esas alır. Bu yönüyle hızlı oran, kısa sürede nakde dönüşebilecek kaynaklara odaklandığı için daha sıkı bir likidite ölçümüdür.
- Stokların elde uzun süre kaldığı veya kolayca satılamadığı sektörlerde hızlı oran, gerçek likidite durumunu daha doğru yansıtır.
Bu nedenle her iki oranı da birlikte değerlendirilerek daha dengeli bir finansal analiz yapabilirsiniz.
Bizim Hesap Raporları ile Tüm Veriler Anında Elinizde!
İşletmenizle ilgili doğru kararlar alabilmenin yolu, mevcut durumu iyi analiz etmekten geçer. Satış kaybından gelir gider durumuna; ihtiyaç duyduğunuz en kapsamlı raporlar Bizim Hesap’ta.
Bizim Hesap, her hareketinizi otomatik raporlayarak manuel veri girişinden kaynaklanan hataları ortadan kaldırır. Üstelik bu raporlar sayesinde yolunda gitmeyen ne varsa anında fark etmeniz mümkün.
“İşler ne durumda, tüm detaylarıyla raporlamak istiyorum” diyorsanız ücretsiz Bizim Hesap deneyimi bir tık uzağınızda. Bugün ücretsiz hesap oluşturun; 14 gün boyunca deneyin.