12.07.2023

Vade Farkı Nedir? Muhasebe Kaydı Nasıl Yapılır?

Vade Farkı Nedir? Muhasebe Kaydı Nasıl Yapılır?

İşletmeler, satışlarını veya hizmetlerini müşterilere vadeli olarak sunabilirler. Bu durumda alıcılar ürün veya hizmet bedelini belirlenen bir tarih itibarıyla ödemeyi kabul ederler. Fakat, alıcılar vadeli ödeme seçeneğini tercih ettiklerinde, satıcılar karşılığında bir telafi talep edebilirler. İşte vade farkı burada devreye girer. Vade farkı nedir, nasıl oluşur ve nasıl muhasebeleştirilir konularında merak ettiklerinizin tamamı burada!

Vade Farkı Nedir?

Vade farkı, ticari işlemlerde alıcının belirlenen vadede ödeme yapamaması durumunda satıcı tarafından talep edilen ek maliyeti ifade eder. Bu durum, genellikle satıcıların vadeli satışlarda oluşabilecek ödeme gecikmelerinden kaynaklanan mali riskleri telafi etmek amacıyla kullanılır. Başka bir deyişle vade farkı, satıcılar için ek bir gelir kaynağı olabilirken, alıcılar için ilave bir maliyet anlamına gelir. Alıcılar, ödemenin vadesinde gerçekleştirmemeleri durumunda vade farkını ödemek zorunda kalabilirler.

Vade farkı genellikle bir yüzde oranı üzerinden hesaplanır ve ödemenin gecikmesine bağlı olarak günlük veya aylık olarak birikir. Satıcılar, vade farkını alıcıya fatura veya sözleşme üzerinde belirtilen tutara ekler ve gecikmenin süresine göre hesaplama yapar.

Vade Farkı Nasıl Oluşur?

Vade farkı, bir malın alımında veya hizmetin sağlanmasında belirlenen vadeye uyulmaması durumunda ortaya çıkar. İki temel durumda vade farkı oluşabilir:

Mal alışı sırasında ortaya çıkan vade farkı: Bir malın satın alınması sırasında alıcı, mal bedelini peşin ödemek yerine belirli bir vadeye yaymayı tercih edebilir. Satıcı da alıcının bu talebini kabul ederek vadeli satış yapabilir. Ancak, vade sonunda ödeme yapılmazsa, satıcı vade farkı talep edebilir. Bu durumda, malın satış bedeline ek olarak vade farkı yansıtılır ve alıcıya ödeme yapması gereken bir ek maliyet oluşur.

Mal alındıktan sonra vadede ödeme olmaması durumunda ortaya çıkan vade farkları: Önceden belirlenen bir ödeme tarihine göre mal veya hizmet alındıktan sonra ödeme yapılmazsa, satıcı vade farkı talep edebilir. Bu durumda, ödemenin gecikmesine bağlı olarak günlük veya aylık bir vade farkı oranı uygulanır. Alıcının ödeme yapması durumunda, vade farkı da ödeme miktarına eklenir.

Muhasebe işlemleri açısından, vade farkının oluşması durumunda satıcı tarafından vade farkının hesaplanması ve alıcıya bildirilmesi gereklidir Diğer yandan yine satıcı tarafından vade farkının muhasebe kayıtlarına gelir olarak da işlenmesi önemli bir husustur.

Vade farkı konusu, satıcı ve alıcı arasında yapılan anlaşmalara, sözleşmelere ve ilgili yasal düzenlemelere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Her iki tarafın da vade farkı konusunda yasal ve sözleşme hükümlerine uyması önemlidir.

Vade Farkı Nasıl Hesaplanır?

Vade farkının hesaplanması için kullanılan yöntem genellikle Ağırlıklı Ortalama Vade yöntemidir. Bu yöntem ödemenin farklı dilimlerde ve farklı vadelerde yapılması durumunda geçerlidir. Örnek vermek gerekirse şöyle bir hesaplama yöntemi takip edilir:

  • Her bir alacak tutarı için fiili ödeme tarihi ile vade arasındaki gün sayısı hesaplanır. Örneğin, 1.000 TL’lik bir alacak için fiilen ödeme tarihi ile vade günü arasında 10 gün geçtiğini varsayalım.
  • Hesaplanan gün sayısı, ilgili alacak tutarı ile çarpılır. Örneğin, 10 günü 1.000 TL ile çarptığımızda 10.000 TL elde ederiz.
  • Tüm alacaklar için hesaplanan ilgili tutarlar toplanarak toplam ağırlıklı tutar bulunur. Örneğin, başka bir alacak için 15 gün boyunca 2.000 TL ödeme gecikmesi olduğunu düşünelim ve bu durumu 30.000 TL ile çarptığımızda 60.000 TL elde ederiz. Toplam ağırlıklı tutar, 10.000 TL + 60.000 TL = 70.000 TL olur.
  • Toplam ağırlıklı tutar, toplam alacağa bölünerek Ağırlıklı Ortalama Vade gün sayısı bulunur. Örneğin, toplam alacak tutarı 100.000 TL ise, Ağırlıklı Ortalama Vade gün sayısı 70.000 TL / 100.000 TL = 0,7 olarak hesaplanır.
  • Son olarak ilgili alacak için geçerli olan faiz oranı ile Ağırlıklı Ortalama Vade gün sayısı çarpılır ve vade farkı hesaplanır. Örneğin, geçerli faiz oranı %5 ise, vade farkı 0,7 x %5 = %3,5 olur.

Yukarıdaki hesaplamalar, ticari teamül ve sözleşme hükümlerine göre yapılır ve tarafların ortak iradesiyle kararlaştırılır. Vade farkının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve faiz oranı taraflar arasında belirlenir ve sözleşme veya ticari anlaşmalarla belgelendirilir.

Çek ve Senette Vade Farkı Hesaplaması

Çek ve senet vade farkı hesaplaması, ağırlıklı olarak aynı yöntemler ve ilkeleri kullanır. Çek ve senetlerde vade farkının hesaplanması için izlenen adımlar şunlardır:

  • Öncelikle çek veya senedin vade tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki gün sayısı hesaplanır. Bu işlem çek veya senedin düzenlendiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasındaki farkı temsil eder.
  • Hesaplanan gün sayısı, çek veya senet üzerinde belirtilen tutarla çarpılır. Bu tutar gecikme süresine bağlı olarak oluşan vade farkının miktarını temsil eder.
  • Çek veya senetlerin toplam tutarlarına göre ağırlıklı ortalama vade hesaplanır. Eğer birden fazla çek veya senet varsa her birinin vade farkı hesaplanır ve sözkonusu tutarlar toplanarak toplam ağırlıklı tutar elde edilir.
  • Toplam ağırlıklı tutar, çek veya senetlerin toplam tutarına bölünerek ağırlıklı ortalama vade gün sayısı bulunur.
  • İlgili alacak için geçerli olan faiz oranı ile ağırlıklı ortalama vade gün sayısı çarpılarak çek veya senet vade farkı hesaplanır.

Vade Farkının Muhasebe Kaydı Nasıl Yapılır?

Vade farkı muhasebe kaydı, işletmelerin vade farkından kaynaklanan ek maliyetleri doğru bir şekilde kaydetmeleri için önemlidir. Muhasebe kaydı yapılırken TMS (Türkiye Muhasebe Standartları) ve ilgili yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda vade farkı muhasebe kaydının nasıl yapılabileceğiyle ilgili detaylar şu şekilde özetlenebilir.

  • İlk etapta vade farkı tutarının doğru bir şekilde hesaplanması ve belirlenmesi gerekir. Bu hesaplama, satışın gerçekleştiği tarihte belirlenen oran ve tutara göre yapılmalıdır. Örneğin, %2 vade farkı uygulandığı ve satış tutarının 1.000 TL olduğunu varsayalım.
  • Vade farkı hesaplandıktan sonra, bu tutarın kaydedileceği hesap belirlenmelidir. TMS’ye göre, satış tarihindeki vade farkları 602 “Satışlardan Vade Farkları” hesabına kaydedilmelidir.
  • Vade farkı kaydı, vade farkının alacağa yansıtılması ve ilgili gelir hesaplarına borç kaydedilmesi şeklinde yapılır. Örneğin, 602 hesabı alacaklandırılırken, ilgili gelir hesapları (örneğin 420 “Satışlar”) borçlandırılır.
  • Muhasebe kaydı aynı zamanda satış faturasına da yansıtılmalıdır. Satış faturasında, vade farkı ayrı bir satır olarak gösterilmeli ve toplam tutara eklenmelidir.
  • Eğer vade farkı ödemesi gerçekleşirse, ilgili alacak hesabı düşürülerek vade farkı tahsilatı kaydedilmelidir. Bu durumda 602 hesabı borçlandırılırken, alacak hesapları alacaklandırılır.

Vade farklarının alıcı ve satıcı açısından düşünüldüğünde, gelir elde edildiği durumda 602 diğer gelirler hesabında gider olması gerektiği gibi, finansman giderlerinin 780 finansman giderleri alt grubunda yer alması beklenebilir. Fakat bazı firmalar kendi iç analizlerinde kolaylık sağlamak ve ilgili gider kalemini ilgili gruba ait olmasını sağlamak amacıyla 760 ve 770 hesaplarında da muhasebeleştirme yapabilir. Bu durumda şirketin kendi muhasebe politikalarını belirlemesi ve ilgili hesap planına uygun olarak kayıtları tutması önemlidir.

Öte yandan tüm hesapların daha düzenli ve nizami bir şekilde işlenmesi için daha teknolojik bir altyapıya ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu noktada Bizim Hesap ile uzmanları ile iletişime geçmeniz, muhasebe işlemlerini daha pratik bir şekilde gerçekleştirme ve zaman ile maliyet tasarrufu sağlama konusunda yardımcı olur!

Hemen Tanışalım

BizimHesap ile şirketinizin Ön Muhasebe, e-Fatura, e-Arşiv ve tüm e-Ticaret operasyonunu tek platform üzerinden verimli bir şekilde yönetebilirsiniz.